Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol yaklaşımı sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde, çevrenin bir bütün olarak korunması amacıyla hava, su ve toprak kirliliğine neden olan sanayi kaynaklı emisyonları önlemek veya azaltmak ve atık oluşumunu en aza indirmeyi amaçlayan bir çevre yönetim sistemidir. Söz konusu sistem 24.11.2010 tarih ve 2010/75/EC sayılı “Endüstriyel Emisyonlar” Direktifi ile tanımlanmıştır.
Avrupa Birliği (AB) uyum süreci kapsamında “Endüstriyel Emisyonlar Direktifi”nin iç mevzuata aktarılması ile, mevcut izin sisteminden farklı olarak, Direktif kapsamına giren bir tesisin inşa edilmeden önce gerekli çevresel izinleri ÇED süreci ile eşzamanlı bir şekilde yürütecek olan ve tüm alıcı ortamları birlikte değerlendiren entegre bir izin sistemi kurulması planlanmaktadır.
Entegre Çevre İzni (EÇİ) Yönetmelik taslağı hazırlanmış ve Düzenleyici Etki Analizi çalışmaları tamamlanmış olup, ülkemiz faaliyet gösteren yaklaşık 5300 adet tesis bulunduğu tespit edilmiştir. EÇİ’ye tabi tesislerin uyum maliyetinin yüksek olması nedeniyle uyumlaşmanın sektörel bir geçiş takvimi ile yapılması öngörülmüştür.
Bu itibarla, öncelikli sektörlerden biri olarak belirlenen otomotiv sektörüne özel entegre izin altyapısının oluşturulması ve geçiş tarihinin belirlenmesine yönelik olarak gerçekleştirilen “Entegre Çevre İznine (EÇİ) Tabi Otomotiv Üretim Tesislerinin Uyum Durumları ve Gerekliliklerinin Belirlenmesi Projesi” 2015-2016 tarihleri arasında yürütülmüştür. Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren tesisler özelinde araştırmalar yapılarak mevcut uyum durumunun, tam uyuma geçişte gerekli olacak teknoloji değişikliği ve iyileştirmeleri ile yatırım ihtiyaçlarının belirlenmesi amaçlarına hizmet eden Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ile birlikte çalışılmıştır.
Proje kapsamında;
Eğitim programı sunumları